Thanatomorphose.
İzlemesi de adı gibi zor bir film. Film bitiyor ve Sibyl’i hatırlıyorum. Şu
Yunan Mitolojisi’nde kocaya kocaya bir çekirgeye dönüşen bedeniyle, cam bir
kavanoz içerisinde yaşarken ölümü özleyen kahin kadını.
Filmimizin
kahramanı kadın da Sibyl’in kaderini yaşıyor gibidir. Yeni bir eve taşınmıştır.
O sabah bedeninde çürükler ve yaralarla uyanır. Günler geçtikçe yaralar artacak
ve kadın yaşarken ölümün çürüme evresini gün be gün hissedecek, yeni girdiği ev
bir mezar gibi onu kavrayacaktır. Evin duvarındaki vajina görünümlü yarık da
git gide açılacak, kadın çürürken, belki de onu öteki dünyaya taşıyacak kapı
olacaktır.
Ölüm
neticesinde organizmanın bozulması ve tahribatın gözle görülür halini tasvir
eden Yunanca Thanatomorphose kelimesi, Thanatos (ölüm) ve morphosis (dönüşüm)
kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelir.
1922
yıllarında Freud, Thanatos (ölüm) güdüsünü incelemeye alır. Freud’a göre
başlıca iki temel güdü vardır. Yaşama gücünü tanımlayan libido ve yıkıcı
içtepileri açıklamak üzere yaşam güdüsünün karşısında duran insanın ölüm
güdüsü, destrudo (thanatos).
Freudyen
bakış açısına göre ölüm içgüdüsü (thanatos) kişinin kendisine yöneldiği zaman
kendi kendine bir yıkıma, kendini tahrip etmeye dönüşür. Hayat ve ölüm
içgüdüleri birbirlerine dönüşebilir.
Ölüm
güdüsüyle baş etmeye çalışan kadın bir yandan çürürken, bir yanda da yaşama
tutunma arzusuyla hayat güdüsü libido’sunu ayakta tutar. Yaratıcılığı teşvik
eden libido sayesinde yapmaya başladığı heykeli kendi bedeninden kopan
parçalarla tamamlamaya çalışır, ölüme baş kaldırır. Pencereleri kapatıp
mezarında bir bütün olarak kalmaya direnen kadın, dünyayla olan bağını
koparmayı, cinselliğe tutunarak da reddeder. Mastürbasyon yapar, eve gelen
arkadaşıyla sevişmeye çalışır.
Thanatomorphose
gibi, hastalıklar, virüsler, parazitler ya da mutasyon sonucu deforme olmuş
bedenlerin konu alındığı bir alt tür olan “Body Horror” kategorisine
koyabileceğimiz bir diğer film de Contracted.
“Hayat;
cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır ve ölüm oranı yüzde yüzdür.”- Ronald David
Laing
Genel yapısı
itibariyle Thanatomorphose’la benzer özellikle gösteren Contracted gerek
oyunculuk, gerek hikaye örgüsü ve yapısı itibariyle çok başarılı bir yapım
olmasa da, türün meraklıları için izlenesi bir yanı da var. Yine gün be gün
çürümeye başlayan esas kadınımız Thanatomorphose’daki kadının aksine, kendini
eve gömmez. Çürümesiyle baş etmeye, tedavi olmaya, gündelik hayat rutinini
bozmamaya çalışır. Ne yaparsa yapsın, morphosis (dönüşüm) Contracted filminde
de kaçınılmazdır.
Bu sefer
hastalığın ya da ölümün nasıl bulaştığının izlerini filmin başında görürüz.
Ölümden bulaşan ölüm, hayat gibi cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Aynı
zamanda lezbiyen olan Contracted’in baş kahramanı, karşı cinsle tek gecelik bir
ilişki yaşar. Ama bunun sonuçlarına katlanması kolay olmayacaktır.
Thanatomorphose’un
kadını finalde çürük bir et parçasına dönüşürken, Contracted’ın kadını
zombileşir. Hayvan Mezarlığı’nda söylendiği gibi, “Bazen ölmek daha iyidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder