28 Temmuz 2019 Pazar

Kumru Günlüğü


“’Kuşların olmadığı bir yer, baharatsız ete benzer.’” Benim yerim böyle bir yer değildi. Kendimi ansızın kuşlara komşu buldum. Hiçbirini hapsetmeden, kendimi yanlarına kafesleyerek.”
                                                                           Henry David Thoreau / Nerede ve Ne İçin Yaşadım



22 Haziran 2019
Günlerdir pencereme konup etrafta gözlem yapan kumru çifti bu sabah inşaata başladı. Kuşların penceremden yemek yediği, su içtiği çok olur. Ama bu benim için bir ilk.



23 Haziran 2019
Rüzgâr kumruların taşıdığı dalı sopayı uçurmuş. Yuvadan eser kalmadı. Anladım ki benim pencere yuva için uygun değil. Yine de şansımı denedim. Bir karton kutunun içine bahçeden topladığım çalı çırpıyı koydum. Topladıklarım daha önce kumruların getirdikleriyle aynı görüntüde.


24 Haziran 2019
Kumrular gün boyu penceremde durdular. Bir bana bir de kutuya baktılar. Yok olan yuvalarının yerinde hazır bir yuvayı görmek onları epey şaşırtmış olacak. Ama sonuç hem benim hem de kumrular için oldukça tatmin edici. Dişi kuş kutuya yerleşti.


25 Haziran 2019
Erkek kuş ortada yok. Dişi kutudan hiç çıkadı. Odysseus’un yolunu gözleyen Penelope gibi duruyor. Ve yumurtayı gördüm. Bir tane, bembeyaz. Penelope ve Odysseus’un çocuğu Telemakhos…

26 Haziran 2019
Penelope nasıl kalkmadan yemek yiyecek, Odysseus nerede diye endişeliniyordum. Meğer kumrular tek eşliymiş. Yuvada nöbetleşe yatarlarmış. İnsanoğlunun kumrulardan öğreneceği çok şey var.


27 Haziran 2019
Dün gece çok rüzgâr vardı. En büyük endişem sağanak yağmurun yağması ve karton kutuya su dolması. Yine de pencereyi açıp onları korkutmamam gerektiğini biliyorum. Kutuyu hazırlamam ve kumruların o kutuyu kabul etmesi büyük şanstı. Ama daha fazla şansımı zorlamak istemiyorum. Onları doğal haline bırakmam gerek.

28 Haziran 2019
Gündüz biraz yağmur yağdı. Penelope’nin ya da Odysseus artık hangisi bilmiyorum, üzeri biraz ıslandı. Ama büyük bir özveriyle hiç kıpırdamadan yumurtayı korumayı başardı. Gece yağmur artar diye endişelensem de korktuğum olmadı.


29 Haziran 2019
Bugün bir kumru çifti gelip pencere demirlerine tünediler. Paris ve Helen. Kutuda yatan Penelope’yi dikkatlice incelediler sonra uçup gittiler. Belki de pencerenin yeni kiracıları onlar olacaktır. Oda ne zaman boşalıyor diye kontrole gelmiş olabilirler. Kim bilir?

30 Haziran 2019
Yumurtanın üzerinde şekil değişiklikleri yapıyor. Bir o yana bir bu yana yatıyor. Ama sabırla sıkılmadan yatıyor. Ta ki eşi gelip nöbeti devralana kadar. İnsanların kumruların sabrından ve sadakatinden öğreneceği çok şey var.

1 Temmuz 2019
Dışarıdaki ağaçtan bir kumru sesi geldi. Bizimki yattığı yerden sese cevap verdi. Yakında kuş dilini
çözeceğim.


2 Temmuz 2019
Birkaç gün önce yağan hafif yağmuru saymazsak, çiçeklerim günlerdir su yüzü görmedi. Saksılardaki minik çiçeklerden çok iki yıldır pencere pervazımı saran Arap yaseminim zor durumda. Toprağı epey kuru gözüküyor. Kumruyu korkutmadan penceredeki sinekliği aralayıp, çiçekleri sulamam gerekiyor.


3 Temmuz 2019
Mutfak penceresine kuş yemi döktüm. Nöbet değişimi yapan kumrular yem aramak için uzağa gitmiyorlar. Hemen yan pencerede karınlarını doyurup, kutsal görevlerinin başına dönüyorlar.


4 Temmuz 2019
Birbiriyle savaşan güvercinler salon penceresinin önündeki bütün yemi bitirmişler. Nöbet değişiminden kalkıp yemek yemeğe gelen Odysseus pencere kenarını boş görünce epey bozuldu. “Dur bekle,” dedim. Pencereyi açıp ortamı yemledim. Ben bunu yaparken kenara çekilip bekledi. Sonra da yüzüme baka baka karnını doyurdu. Beni seviyor.


5 Temmuz 2019
Daha iri olan kumrunun kuyruğunda beyaz bir tüy olduğunu fark ettim. Daha iri olduğu için onun erkek olduğunu düşünüyorum. Böylece artık Odysseus’un hangisi olduğunu biliyorum.


6 Temmuz 2019
Çiçekleri sulamak zorunda kaldım. Penelope korkup yerinden kalktı. İşte o zaman onu gördüm. İkinci bir yumurta. Uzun zamandır orada duruyor olmalı. Sürpriz yumurta; Kinder.


15 Temmuz 2019
Geçtiğimiz hafta nöbetleşe yumurtaların üzerinde yatmayı sürdürdüler. Ve bu sabah beni bir sürpriz bekliyordu. Odysseus ve Penelope’nin beklenen bebeği Telemakhos yumurtadan çıktı. Tam da 21. Günde.


16 Temmuz 2019
Üzerinde kırçıllı tüyleri olan yavru kumru çok küçük gözükmüyor. Hafif hafif kımıldıyor. Annesi genelde üzerinde oturup onu ısıtıyor. Ve nöbet değişimi sırasında yavruyu ağızlarından besliyorlar. Kinder’i görememiştim ve sonunda bu sabah kutunun kenarında gördüm. Anne baba ondan ümidi kesmis olacak. Zavallı yavrucak öylece kutuda kalakaldı.


17 Temmuz 2019
Telemakhos gözle görünür biçimde büyüyor. Üstelik daha 2 günlük. Bir annesi bir babası besliyor. Tek çocuk olmanın faydalasını görüyor. Zavallı Kinder’e hala üzülüyorum. Yağan yağmurlar yüzünden anne baba bir yumurtaya sahip çıkabildi diye düşünüyorum.


18 Temmuz 2019
Penelope pencereye geldiğinde ötüyor sonra yavrusunu besliyor. Bu gün ilk kez Telemakhos annesine cevap verdi. Sesini duydum. Kafasını çevirip pencereden bana da bakıyor. Yakında yürümeye başlar. Bu gece ilk defa annesi ve babası onu yalnız bıraktı. Kutuda şu an tek başına uyuyor.


19 Temmuz 2019
Bugün yavruyu pek gözlemleyemedim. Annesi ona yemek getirdi mi bilmiyorum. Biraz endişeliyim. Eğer anne/ baba gelmediyse Telemakhos’u benim beslemem gerekecek. Bunun için bulguru haşlayıp önüne koymayı düşünüyorum. Umarım buna gerek kalmaz.



20 Temmuz 2019
Sabah altıda uyandım. Gözüm, kulağım pencerede. Neyse endişem çabuk sona erdi. Yedi civarı anne gelip yavruyu besledi. Her şey yolunda.


21 Temmuz 2019
Telemakhos büyüyor. Kırçıllı tüylerini dökmeye başladı. Gövdesinin alt tarafı bir kumru rengini almaya başlıyor. Kuyruğunda da beyaz bir tüy çıktı. Umarım onu diğer kumrulardan ayıracak bir renk farkı olur. Pencereden uçup gittikten sonra da gördüğümde onu tanımak istiyorum.


22 Temmuz 2019
Bugün annesi gelip bir süre yavrunun karşında oturdu. Sonra Telemakhos ilk defa kanatlarını açıp birkaç kez çırptı. İlk uçma dersini aldı sanırım.


23 Temmuz 2019
Bugün anne baba ve yavru üçü bir araya geldi. Küçücük kutuya birlikte sığdılar. Anne ve baba sırasıyla yavruyu beslediler. Yavru dediysem neredeyse anne ve babası kadar oldu. Tüyleri epey değişti.

24 Temmuz 2019
Bugün İstanbul epey yağmurlu. Bir önlem almam gerekiyordu. Yavrunun altındaki kutu önceki yağmurlardan epey parçalanmış halde. Kutunun üzerine büyükçe bir karton kutunun kapağını yerleştirdim. Derme çatma bir kulübede gibi. Neyse ki o şiddetli yağmurdan kutu sayesinde nasibini almadı. Yağmur hafifleyince üzerini tekrar açtım. Yağmurla tanışsın ve annesi geldiğinde kutudan ürkmesin diye. Her şey yolunda.


25 Temmuz 2019

Yavru sabah ilk kez pencerede bana döndü ve kanatlarını kocaman açıp birkaç kez kanat çırptı. Bugün her zamankinden daha cin bakıyor. Etrafı gözlemliyor. Bence yakında pencere içinde yürümeye ve hafif hafif uçmaya başlayacak. Yağmur ara ara yağıyor ama çok şiddetli değil. Yavrunun keyfi yerinde. 


26 Temmuz 2019
Yavru bütün gün boyunca kendini temizledi. Doğduğu günden beri bedenini kaplayan kırçıllı tüylerin çoğu dökülmüş yerini yeni kumru tüyleri kaplamıştı. Geride kalan tek tük kırçıllı tüyleri de ağzıyla koparıp attı. Artık tam bir kumru gibi gözüküyor.



27 Temmuz 2019
Bu sabah ayak sesleriyle uyandım. Perdeyi araladım ve kumruyu kutunun dışında, saksının üzerinde buldum. İlk defa kutunun dışına çıktı. Biraz yürüyüp etrafı gezindi. Dışarıdaki ağaçlara baktı ve sonra kutusuna geri döndü. Dünyası genişliyor. 


28 Temmuz 2019

Yavru dün geceyi saksının üzerinde uyuyarak geçirdi. Bugün ise gezinti bölgesini biraz geliştirdi. Ama hala koca bir bebek. Kenara serptiğim bulgurlarla ilgilenmedi. Annesinin gelip onu beslemesini bekliyor. Neyse ki iyi bir annesi ve babası var. Gün içerinde sık sık ziyaretine geliyorlar. Onlar gelince hemen kutusuna girip yemeğini bekliyor. Çok tatlı. 



29 Temmuz 2019

Otuz yedi gündür penceremde yaşayan kumru ailesinin yaşam bulan tek çocuğu Telemakhos, yumurtadan çıkışının on dördüncü gününde yuvadan uçtu.

Bu geçen muhteşem süreç içerisinde kumrulardan çok şey öğrendim. Bakmak ve görmek arasındaki farkın altını koyu bir kalemle çizdim. Yaşamın görebildiğim kısmı için minnet duyarken, şahit olamadıklarım için beslediğim merakı kat be kat arttırdım. Fedakarlarlığın, sadakatin, aşkın ve sabrın ne demek olduğunu hatırladım. Sevginin sahiplenmeyle ilgili değil, saygı ve vicdanla alakalı olduğunu, hiçbir canlının özgürlüğüne müdaale etmeden onu tüm varlığınla sevebileceğini kendime bir kez daha fısıldadım.

Tek taraflı sanmayın, kumrular da benden çok şey öğrendi. Bir şehrin kaosuna, belediyesine, yangınına, Haziran’ına ve Temmuz’una şahit oldular.  Aşk hayatımı dinleyip, benimle sevinip, benimle üzüldüler. Küçük İskender’in ardından en sevdiğim şiirini ağlayarak okuyuşumu dinlediler. Bütün kız arkadaşlarımın özel hayatlarına burunlarını soktular. Yeni romanımın sancılarının benimle çekip, yazdığım dizi film senaryosunu beğendiler. Stranger Things’in  ve La Casa de Papel’in 3. sezonunu benimle birlikte izlediler. Joao Gilberto’ya saygı duruşunda bulunup gece gündüz The Girl from Ipanema’yı dinlediler.

Kumrular ve ben pek çok öğrenip, hiçliğe çoğaldık.


" Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla "
                                                                                     Füruğ Ferruhzad


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

“Palyaço Söyledi Ben Yazdım”

  Pek çok kültürde eğlence figürü olarak kabul edilen palyaçolar, maskelerinin altına sakladığı yüzlerinden olsa gerek, komik oldukları kada...