“’Kuşların olmadığı bir yer, baharatsız ete benzer.’” Benim yerim böyle bir yer değildi. Kendimi ansızın kuşlara komşu buldum. Hiçbirini hapsetmeden, kendimi yanlarına kafesleyerek.”
Henry David Thoreau / Nerede ve Ne İçin Yaşadım
22 Haziran 2019
Günlerdir pencereme konup etrafta gözlem yapan kumru çifti
bu sabah inşaata başladı. Kuşların penceremden yemek yediği, su içtiği çok
olur. Ama bu benim için bir ilk.
23 Haziran 2019
Rüzgâr kumruların taşıdığı dalı sopayı uçurmuş. Yuvadan eser
kalmadı. Anladım ki benim pencere yuva için uygun değil. Yine de şansımı
denedim. Bir karton kutunun içine bahçeden topladığım çalı çırpıyı koydum.
Topladıklarım daha önce kumruların getirdikleriyle aynı görüntüde.
24 Haziran 2019
Kumrular gün boyu penceremde durdular. Bir bana bir de
kutuya baktılar. Yok olan yuvalarının yerinde hazır bir yuvayı görmek onları
epey şaşırtmış olacak. Ama sonuç hem benim hem de kumrular için oldukça tatmin
edici. Dişi kuş kutuya yerleşti.
25 Haziran 2019
Erkek kuş ortada yok. Dişi kutudan hiç çıkadı. Odysseus’un
yolunu gözleyen Penelope gibi duruyor. Ve yumurtayı gördüm. Bir tane, bembeyaz.
Penelope ve Odysseus’un çocuğu Telemakhos…
26 Haziran 2019
Penelope nasıl kalkmadan yemek yiyecek, Odysseus nerede diye
endişeliniyordum. Meğer kumrular tek eşliymiş. Yuvada nöbetleşe yatarlarmış.
İnsanoğlunun kumrulardan öğreneceği çok şey var.
27 Haziran 2019
Dün gece çok rüzgâr vardı. En büyük endişem sağanak yağmurun
yağması ve karton kutuya su dolması. Yine de pencereyi açıp onları korkutmamam
gerektiğini biliyorum. Kutuyu hazırlamam ve kumruların o kutuyu kabul etmesi
büyük şanstı. Ama daha fazla şansımı zorlamak istemiyorum. Onları doğal haline
bırakmam gerek.
28 Haziran 2019
Gündüz biraz yağmur yağdı. Penelope’nin ya da Odysseus artık
hangisi bilmiyorum, üzeri biraz ıslandı. Ama büyük bir özveriyle hiç
kıpırdamadan yumurtayı korumayı başardı. Gece yağmur artar diye endişelensem de
korktuğum olmadı.
29 Haziran 2019
Bugün bir kumru çifti gelip pencere demirlerine tünediler.
Paris ve Helen. Kutuda yatan Penelope’yi dikkatlice incelediler sonra uçup
gittiler. Belki de pencerenin yeni kiracıları onlar olacaktır. Oda ne zaman
boşalıyor diye kontrole gelmiş olabilirler. Kim bilir?
30 Haziran 2019
Yumurtanın üzerinde şekil değişiklikleri yapıyor. Bir o yana
bir bu yana yatıyor. Ama sabırla sıkılmadan yatıyor. Ta ki eşi gelip nöbeti
devralana kadar. İnsanların kumruların sabrından ve sadakatinden öğreneceği çok
şey var.
1 Temmuz 2019
Dışarıdaki ağaçtan bir kumru sesi geldi. Bizimki yattığı
yerden sese cevap verdi. Yakında kuş dilini
çözeceğim.
çözeceğim.
2 Temmuz 2019
Birkaç gün önce yağan hafif yağmuru saymazsak, çiçeklerim
günlerdir su yüzü görmedi. Saksılardaki minik çiçeklerden çok iki yıldır
pencere pervazımı saran Arap yaseminim zor durumda. Toprağı epey kuru
gözüküyor. Kumruyu korkutmadan penceredeki sinekliği aralayıp, çiçekleri
sulamam gerekiyor.
3 Temmuz 2019
Mutfak penceresine kuş yemi döktüm. Nöbet değişimi yapan
kumrular yem aramak için uzağa gitmiyorlar. Hemen yan pencerede karınlarını
doyurup, kutsal görevlerinin başına dönüyorlar.
4 Temmuz 2019
Birbiriyle savaşan güvercinler salon penceresinin önündeki
bütün yemi bitirmişler. Nöbet değişiminden kalkıp yemek yemeğe gelen Odysseus
pencere kenarını boş görünce epey bozuldu. “Dur bekle,” dedim. Pencereyi açıp
ortamı yemledim. Ben bunu yaparken kenara çekilip bekledi. Sonra da yüzüme baka
baka karnını doyurdu. Beni seviyor.
5 Temmuz 2019
Daha iri olan kumrunun kuyruğunda beyaz bir tüy olduğunu
fark ettim. Daha iri olduğu için onun erkek olduğunu düşünüyorum. Böylece artık
Odysseus’un hangisi olduğunu biliyorum.
6 Temmuz 2019
Çiçekleri sulamak zorunda kaldım. Penelope korkup yerinden
kalktı. İşte o zaman onu gördüm. İkinci bir yumurta. Uzun zamandır orada
duruyor olmalı. Sürpriz yumurta; Kinder.
15 Temmuz 2019
Geçtiğimiz hafta nöbetleşe yumurtaların üzerinde yatmayı
sürdürdüler. Ve bu sabah beni bir sürpriz bekliyordu. Odysseus ve Penelope’nin
beklenen bebeği Telemakhos yumurtadan çıktı. Tam da 21. Günde.
16 Temmuz 2019
Üzerinde kırçıllı tüyleri olan yavru kumru çok küçük
gözükmüyor. Hafif hafif kımıldıyor. Annesi genelde üzerinde oturup onu
ısıtıyor. Ve nöbet değişimi sırasında yavruyu ağızlarından besliyorlar.
Kinder’i görememiştim ve sonunda bu sabah kutunun kenarında gördüm. Anne baba
ondan ümidi kesmis olacak. Zavallı yavrucak öylece kutuda kalakaldı.
17 Temmuz 2019
Telemakhos gözle görünür biçimde büyüyor. Üstelik daha 2
günlük. Bir annesi bir babası besliyor. Tek çocuk olmanın faydalasını görüyor.
Zavallı Kinder’e hala üzülüyorum. Yağan yağmurlar yüzünden anne baba bir
yumurtaya sahip çıkabildi diye düşünüyorum.
18 Temmuz 2019
Penelope pencereye geldiğinde ötüyor sonra yavrusunu
besliyor. Bu gün ilk kez Telemakhos annesine cevap verdi. Sesini duydum.
Kafasını çevirip pencereden bana da bakıyor. Yakında yürümeye başlar. Bu gece
ilk defa annesi ve babası onu yalnız bıraktı. Kutuda şu an tek başına uyuyor.
19 Temmuz 2019
Bugün yavruyu pek gözlemleyemedim. Annesi ona yemek getirdi
mi bilmiyorum. Biraz endişeliyim. Eğer anne/ baba gelmediyse Telemakhos’u benim
beslemem gerekecek. Bunun için bulguru haşlayıp önüne koymayı düşünüyorum.
Umarım buna gerek kalmaz.
20 Temmuz 2019
Sabah altıda uyandım. Gözüm, kulağım pencerede. Neyse
endişem çabuk sona erdi. Yedi civarı anne gelip yavruyu besledi. Her şey
yolunda.
21 Temmuz 2019
Telemakhos büyüyor. Kırçıllı tüylerini dökmeye başladı.
Gövdesinin alt tarafı bir kumru rengini almaya başlıyor. Kuyruğunda da beyaz
bir tüy çıktı. Umarım onu diğer kumrulardan ayıracak bir renk farkı olur.
Pencereden uçup gittikten sonra da gördüğümde onu tanımak istiyorum.
22 Temmuz 2019
Bugün annesi gelip bir süre yavrunun karşında oturdu. Sonra
Telemakhos ilk defa kanatlarını açıp birkaç kez çırptı. İlk uçma dersini aldı
sanırım.
23 Temmuz 2019
Bugün anne baba ve yavru üçü bir araya geldi. Küçücük kutuya
birlikte sığdılar. Anne ve baba sırasıyla yavruyu beslediler. Yavru dediysem
neredeyse anne ve babası kadar oldu. Tüyleri epey değişti.
24 Temmuz 2019
Bugün İstanbul epey yağmurlu. Bir önlem almam gerekiyordu.
Yavrunun altındaki kutu önceki yağmurlardan epey parçalanmış halde. Kutunun
üzerine büyükçe bir karton kutunun kapağını yerleştirdim. Derme çatma bir
kulübede gibi. Neyse ki o şiddetli yağmurdan kutu sayesinde nasibini almadı. Yağmur
hafifleyince üzerini tekrar açtım. Yağmurla tanışsın ve annesi geldiğinde
kutudan ürkmesin diye. Her şey yolunda.
25 Temmuz 2019
Yavru sabah ilk kez pencerede bana döndü ve kanatlarını
kocaman açıp birkaç kez kanat çırptı. Bugün her zamankinden daha cin bakıyor.
Etrafı gözlemliyor. Bence yakında pencere içinde yürümeye ve hafif hafif uçmaya
başlayacak. Yağmur ara ara yağıyor ama çok şiddetli değil. Yavrunun keyfi
yerinde.
26 Temmuz 2019
Yavru bütün gün boyunca kendini temizledi. Doğduğu günden
beri bedenini kaplayan kırçıllı tüylerin çoğu dökülmüş yerini yeni kumru
tüyleri kaplamıştı. Geride kalan tek tük kırçıllı tüyleri de ağzıyla koparıp
attı. Artık tam bir kumru gibi gözüküyor.
27 Temmuz 2019
Bu sabah ayak sesleriyle uyandım. Perdeyi araladım ve
kumruyu kutunun dışında, saksının üzerinde buldum. İlk defa kutunun dışına
çıktı. Biraz yürüyüp etrafı gezindi. Dışarıdaki ağaçlara baktı ve sonra
kutusuna geri döndü. Dünyası genişliyor.
28 Temmuz 2019
Yavru dün geceyi saksının üzerinde uyuyarak geçirdi. Bugün
ise gezinti bölgesini biraz geliştirdi. Ama hala koca bir bebek. Kenara
serptiğim bulgurlarla ilgilenmedi. Annesinin gelip onu beslemesini bekliyor.
Neyse ki iyi bir annesi ve babası var. Gün içerinde sık sık ziyaretine
geliyorlar. Onlar gelince hemen kutusuna girip yemeğini bekliyor. Çok tatlı.
29 Temmuz 2019
Otuz yedi gündür penceremde yaşayan kumru ailesinin yaşam
bulan tek çocuğu Telemakhos, yumurtadan çıkışının on dördüncü gününde yuvadan
uçtu.
Bu geçen muhteşem süreç içerisinde kumrulardan çok şey
öğrendim. Bakmak ve görmek arasındaki farkın altını koyu bir kalemle çizdim.
Yaşamın görebildiğim kısmı için minnet duyarken, şahit olamadıklarım için
beslediğim merakı kat be kat arttırdım. Fedakarlarlığın, sadakatin, aşkın ve
sabrın ne demek olduğunu hatırladım. Sevginin sahiplenmeyle ilgili değil, saygı
ve vicdanla alakalı olduğunu, hiçbir canlının özgürlüğüne müdaale etmeden onu
tüm varlığınla sevebileceğini kendime bir kez daha fısıldadım.
Tek taraflı sanmayın, kumrular da benden çok şey öğrendi.
Bir şehrin kaosuna, belediyesine, yangınına, Haziran’ına ve Temmuz’una şahit
oldular. Aşk hayatımı dinleyip, benimle
sevinip, benimle üzüldüler. Küçük İskender’in ardından en sevdiğim şiirini ağlayarak okuyuşumu dinlediler. Bütün kız arkadaşlarımın özel hayatlarına
burunlarını soktular. Yeni romanımın sancılarının benimle çekip, yazdığım dizi
film senaryosunu beğendiler. Stranger Things’in ve La Casa de Papel’in
3. sezonunu benimle birlikte izlediler. Joao Gilberto’ya saygı duruşunda
bulunup gece gündüz The Girl from Ipanema’yı dinlediler.
Kumrular ve ben pek çok öğrenip, hiçliğe çoğaldık.
" Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla "
Füruğ Ferruhzad
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder